Yasin Suresi

* Kim geceleyin YASİN okursa affedilmiş olarak sabaha çıkar। (Tirmizi)
* Her kim anne ve babasının veya bunlardan biri nin kabrini her Cuma ziyaret eder ve yanlarında YASİN okursa, her harfinin sayısınca ona mağrifet olunur। (Hak dini Kur'an dili)
* Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi de YASİN'dir.
* Kim Yasin'i okursa, Cenabı Hak ona on defa Kur'an okumus kadar sevap ihsan eder. (Tirmizi)

Hadis- i Şeriflerine Binaen Yasin-i Şerif' i İnternet üzerinden de takip okuyup, takip edebilmenize olanak sağlaması amacıyla bu web site hazırlanmıştır.

Neden Devamlı Yasin Suresi ?

Neden Devamlı Yasin Suresi ?


Kuran-ı kerimin otuz altıncı suresidir.


Yasin suresi, Mekke-i mükerremede nazil olmuştur (inmiştir). Seksen üç ayet-i kerimedir. Yasin diye başladığı için,sure bu ismi almıştır. Bazı alimler, Yasin ile muradın; ey insan veya ey insanların efendisi manasına Peygamberimiz sallallahü aleyhi v e sellemin olduğunu bildirmişlerdir. İhlas ile (Allah rızası için) okuyanların dünya ve ahiret nimetlerine kavuşmalarına vesile olacağı ve okunduğunda vefat etmiş olan müslümanların ruhlarına hediyye edildiği için bu sureye Muammime; imanın esasları (temelleri) ile ilgili hususları içerisinde bulundurduğu, okuyanların kalblerini tenvir ettiği, aydınlattığı için, Kalbul Kuran gibi isimler de verilmiştir.


*Bu surede, belli başlı konular olarak; Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem peygamberliği tasdik edilmekte (doğrulanmakta), inkar edenle kabul etmeyenler tehdid edilmekte, eski kavimlerin (milletlerin) inkarcı hallerinden dolayı başlarına gelen azab ve felaketler anlatılarak, insanlar gafletten uyanmaya davet edilmekte (çağrılmakta) , bu arada Peygamberimiz de sallallahü aleyhi ve sellem teselli edilmektedir. Yine bu surede Allahü tealanın kudretinin ve büyüklüğünün eserlerine dikkatler çekilmekte, ahirete inanmayanların ne kadar pişman olacakları, müminlerin, inananların ise, pek büyük mükafatlara nail olacakları (kavuşacakları) bildirilmektedir. (Kurtubi, Razi, Abdülhakim Arvasi)


***Yasin, Kuran-ı kerimin kalbidir. Muhakkak o, bütün dertlere şifadır. (Hadis-i şerif-Hakim, Tirmizi)


***Her kim Cuma günü annesinin, babasının veya bunlardan birinin kabrini ziyaret eder de baş ucunda Yasin suresini okursa, okuduğu her harfi adedince onlar mağfiret edilir (bağışlanır) . (Hadis-i şerif-Salebi)


***Ölmek üzere bulunan bir hastanın yanında Yasin suresi okunursa, okunan her harfi için, onar melek iner. Yasin suresi üç bin harftir. İnen melekler, ölmek üzere olan kimsenin önünde sıra sıra dizilip onun için istiğfar ederler (bağışlanmasını isterler) . Sekerattaki (ölüm anındaki) bir müminin yanında Yasin suresi okunursa, Cennet Rıdvanı ona Cennet şerabı içirmedikçe Azrail (aleyhisselam) onun ruhunu almaz. (Hadis-i şerif-Sefer-i Ahiret Risalesi)


Böyle müjdeli Hadisi şerifler varken Bir kendine sor bakalım.Acaba Bu kadar çok okunmalımı okunmamalımı.Bazı Ayeti Kerimelerin bazılarına, Bazı Sürelerin Bazı Sürelere Mana bakımından üstünlükleri vardır. Aynen insanların üstünü Peygamberler olduğu gibi Peygamberlerde kendi aralarında birbirine üstünlükleri vardır.Bizim peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) bütün peygamberlerden üstündür.
Biz bütün peygamberlerin Peygamberliğini kabul ederiz fakat En çok Muhammed Mustafa(s.a.v) efendimizi anarız.Öyle değil mi? Neden böyle yaptığımızın idrakinde iseniz sorunuzun cevabını da öğrenmiş olursunuz.Ayrıca;

Yasin sure-i şerifesini okumanın on faydası vardır.
1) Aç olan, tok olur yani ummadığı yerden rızık gelir.
2) Susuz olan, kanıncaya dek su bulur.
3) Elbisesi olmayan elbise bulur.
4) Eceli gelmeyen hasta şifa bulur.
5) Eceli gelen hasta ölüm acısı duymaz.
6) Ölürken, Cennet melekleri gelip görünür.
7) İnsan korktuğundan emin olur.
8) Misafir ve garib yardımcı bulur.
9) Bekarların evlenmesi kolay olur.
10) Gayb olan şey bulunur.


Fakat bunları niyyet ederek ve inanarak okumak lazımdır. (Seyyid Abdülhakim Arvasi)


Yasin, Peygamber efendimizin ism-i şeriflerinden olup, *Ey benim bahr-i yakinimin sabbahı (yakin deryamın dalgıcı) olan habibim!* demektir. (Seyyid Abdülhakim Arvasi)

Yasin Suresi ve 19

YASİN SURESİ VE 19
Kuran’ın en çok okunan surelerinden biri Yasin Suresi’dir. Yasin suresi "Ye-Sin" başlangıç harfleriyle başlamaktadır. Bu surede geçen "Ye" harfi 237 defa "Sin" harfi 48 defa tekrarlanır. Ortaya çıkan 237+48= 285 (19x15) 19’un tam katıdır.
Yasin Suresi'nde geçen başlangıç Harflerinin Sayısı
Ye Sin Toplam
237 + 48 = 285 (19 x 15)

Yasin Suresi içinde birçok bilimsel mucize barındıran bir suredir. Bu sureyi anlamını anlayarak okumanızı tavsiye ediyoruz. Ne yazık ki ölülerin arkasından çok okunan bu sureden, diriler yeterince ders almamaktadırlar. Oysa ne ilginçtir ki Kuran’ın diriler için indirildiği Yasin Suresi’nde söylenmektedir.
69- Ona şiir öğretmedik, zaten ona yakışmaz da. O yalnızca bir hatırlatıcı ve apaçık bir Kuran’dır.
70- Dirileri uyarır ve inkârcıların üzerine sözün gerçekleşeceğini söyler.
36- Yasin Suresi 69-70
MERYEM SURESİ VE 19
Meryem Suresi 19. suredir ve "Kef-He-Ye-Ayn-Sad" başlangıç harfleriyle başlamaktadır. Sıra numarası özel bir sayı olan bu sure, tek bir ayette en uzun başlangıç harfli kalıba sahip sure olarak da özeldir (42. suredeki Ha-Mim, Ayn-Sin-Kaf kalıbı iki ayette geçer). İşte bu 5 harf bu surede tam 798 (19x42) defa geçmektedir.
Meryem Suresi'nde geçen başlangıç Harflerinin Sayısı
Kef He Ye Ayn Sad Toplam
137 + 175 + 343 + 117 + 26 = 798 (19 x 42)

Meryem Suresi de Yasin Suresi gibi anlaşılması kolay, taklidi imkansız mucizeler için çok güzel bir örnektir. Bu sureler ile ilgili bu temel özelliklerin yanında da 19 kodunun gözüktüğü yan özellikler vardır. Fakat kitabımızın hacmini aşmamak ve bazı okuyucularımızın temel noktalara olan dikkatini dağıtmamak için bu noktalara girmiyoruz.
AYN-SİN-KAF BAŞLANGICI
"Ayn-Sin-Kaf" kalıplı başlangıç harfleri, 42. sure olan Şura Suresi’nde geçmektedir. "Ayn-Sin-Kaf" başlangıcı diğer hiçbir başlangıç harfinde olmayan bir özelliğe sahiptir. Diğer tüm başlangıç kalıpları surelerin 1. ayetlerinde geçerken "Ayn-Sin-Kaf" başlangıcı Şura Suresi’nin 2. ayetini tek başına oluşturmaktadır. İşte bu başlangıç harfleri geçtikleri surenin içinde toplam 209 (19x11) kez geçerek, 19’un tam katını vermektedir.
Şura Suresi'ndeki "Ayn-Sin-Kaf" başlangıcını oluşturan harflerin sayısı
Ayn Sin Kaf Toplam
98 + 54 + 57 = 209(19 x 11)

SAD BAŞLANGICI VE 19’UN DÜZELTTİĞİ HATA
Başlangıç harfli sureler içinde üç tanesi tek başına başlangıç kalıbını oluşturmaktadırlar. Bunlar 38. surede "Sad", 50. surede "Kaf" ve 68. surede "Nun" harfleridir. Biz bu başlık altında Sad Suresi’ni inceleyeceğiz. Görüldüğü gibi "Sad" harfiyle sure başladığı için surenin ismi de "Sad" olarak anılmaktadır.
"Sad" harfi 38. surede tek başına geçerken, 7. Sure olan Araf Suresi’nin içinde "Elif-Lam-Mim-Sad" başlangıç kalıbının içinde, 19. sure olan Meryem Suresi’nin içinde ise "Kef-He-Ye-Ayn-Sad" başlangıç kalıbının içinde geçer. İşte bu 3 surede geçen "Sad" harflerinin toplam sayısı 152 (19x8) olup 19’un tam katıdır.
"Sad" başlangıç kalıbıyla başlayan surelerdeki "Sad" harflerinin adedi
7.Sure Araf 19.Sure Meryem 38.Sure Sad Toplam
97 + 26 + 29 = 152 (19 x 8)
Mevcut birçok Kuran nüshasından eğer "Sad" harflerini sayarsanız, Araf Suresi’nde 97 değil, 98 "Sad" geçtiğine tanık olabilirsiniz. Bunun sebebi 7. Araf Suresi 69. ayette geçen "Bastatan" kelimesinin "Sin" yerine yanlışlıkla "Sad" ile yazılmasıdır. Hatta birçok nüshada söz konusu kelimenin üzerinde küçük "Sin" harfi yazılmıştır ve Arapça bir açıklama eklenmiştir "Yukrau bis sini" yani "Sin" ile okuyun denmektedir. Araf Suresi’nin 69. ayetinde geçen "Bastatan" kelimesinin "Sad" ile yazıldığı halde "Sin" harfiyle seslendirildiğini ileri süren tezden ayrı olarak bir başka tez daha ileri sürülmüştü: "Bastatan" kelimesi hem "Sin" ile hem "Sad" ile yazılabilir. Bu tartışmayı Türkçe’de "ağa" diye yazılan bir kelimenin; hem "aga" hem "ağa" diye yazılıp yazılamayacağı, her iki şekilden hangisinde okunacağı tarzındaki bir tartışmaya benzetebilirsiniz.
Fakat Kuran, insan sözü değildir. Allah’ın vahyidir ve bu ayetteki bu sorunu da 19 kodu çözmektedir. 19 kodu, bu kelimenin "Sin" ile yazılması gerektiğini göstermektedir. Nitekim Arapça sözlüklerden de bu kelimenin asıl yazılışının bu olduğunu görebiliriz. 19 kodunun bu keşfi açığa çıktıktan sonra en eski Kuran nüshaları araştırıldı ve en eski nüshalardan biri olan Taşkent nüshasında "Bastatan" kelimesinin 19 kodunun doğruladığı şekilde "Sin" ile yazıldığı bulundu. Anlaşılıyor ki Kuran nüshaları çoğaltılırken birbirine yakın sesli olan "Sad" ve "Sin" harfleri karışmıştır. Tahminimizce yanlış çoğaltılan nüshada "Sad" harfinin üzerinde "Sin" yazmasının nedeni, bu yanlışı fark eden birinin bu yanlışı düzeltmek için "Sad"ın üstüne "Sin" yazması, nüshayı çoğaltanların ise bunun düzeltme olduğunu anlamadan aynen kopya etmeleridir. Fakat bazı nüshalarda doğru şekilde "Sin" harfiyle kopya edilmiştir. Anlaşılıyor ki bu hata yüzünden "Sad"cılar ve "Sin"ciler arasında tartışma çıkmış ve bu yüzden "Sad" harfli nüshanın doğruluğuna dair hadis uydurulmuştur. Sonunda "Sad" harfli nüshaların bu kadar yoğunlaşması işte bu uydurulan hadisler sebebiyledir. 19 kodu bu tartışmayı çözmekte ve bu hadislerin uydurulduğunu ispatlamaktadır.
En eski Kuran nüshalarından biri olan Taşkent nüshasında "Bastatan" kelimesi doğru olarak "Sin" harfiyle yazılıdır

19 kodu kullanılarak yapılan bu düzeltme derslerle doludur:
1- 19 kodu, Kuran üzerinde insanların yaptığı en ufak hatayı bile düzeltebilmektedir.
2- 19 kodu, Kuran’ın bir kenar süsü değildir. Aktif görevleri olan, koruyucu, düzeltici görevleri olan mucizevi bir koddur.
3- Yine anlaşılmıştır ki 15. sure olan Hicr Suresi’nin 9. ayetinde söylenen "Hiç şüphesiz Hatırlatıcı’yı (Kuran’ı) biz indirdik biz. Onun koruyucuları da biziz." ifadesinde Allah’ın buyurduğu gibi Kuran’ı Allah korumaktadır. Bu koruma işi insanlara bırakılmış değildir. Bu koruma, Allah’ın Kuran’da dikkat çektiği 19 koduyla ve diğer matematiksel yapılanmalarla gerçekleşmektedir. İnsanlar hata yapabilmekte, Allah’ın Kuran’a koyduğu ve dikkat çektiği kod ise düzeltmeleri yapmaktadır. ("Bastatan" kelimesindeki harf yanlışı insanların Kuran’ı yazarken yaptığı hatalara ve matematiksel kodun onları düzeltmesine çok güzel delildir. Gerçekten de hiçbir hata Kuran’ın matematiksel kodundan kurtulamamakta ve düzeltilmektedir.)
KAF BAŞLANGICI, KURAN VE 19
Başlangıç harflerinden biri olan ve anlaşılması kolay, taklidi imkansız mucizeler sergileyen "Kaf" harfi, “Kuran” kelimesinin ilk harfi olduğu için; Kuran’ı temsil ettiği de düşünülmektedir.
"Kaf" harfi 50. sure olan Kaf Suresi’nin başında başlangıç harfi olarak geçmektedir. Geçtiği ayet şöyledir:
Kaf, Şanı Yüce (Mecid) Kuran,
1- Kaf Suresi 1
Bu suredeki Kaf harflerini sayarsanız 57 (19x3) sayısına ulaşırsınız. Bu harfi saymak için Arapça’yı bir dil olarak bilmenize de gerek yoktur. Elinizdeki herhangi bir Kuran’ı açın ve 50. suredeki harflerin üzerinde iki noktayı arayın. Bir tek "Kaf" harfi üzerinde iki nokta bulundurduğundan bu sayımı rahatça yapabilirsiniz.
Kaf Suresinde Geçen "Kaf" harflerinin sayısı
57 ( 19 x 3)

“Kaf” harfinin başlangıç olarak geçtiği Kaf Suresi’nin ilk ayetinde "Mecid" sıfatının Kuran’a yakıştırılması da çok anlamlıdır. Çünkü "Mecid"in matematiksel değeri de tamı tamına 57’dir. (19x3)
"Mecid" kelimesinin matematiksel değeri
Mim Cim Ye De Toplam
40 + 3 + 10 + 4 = 57(19 x 3)

Birinci ayette geçen “Kuran” kelimesinin bu formu da Kuran’da 57 (19x3) defa geçer (10-Yunus Suresi 15. ayetinde başka bir Kuran’dan bahsedildiği için sayıma girmez).
Kuran boyunca "Kuran" formunun geçiş adedi
57 (19 x 39)

“Kuran” kelimesi üzerine bu sayımlar bize çok kısa ve çok ilginç iki ayeti hatırlatmaktadır:
1- Rahman (Merhametli)
2- Öğretti Kuran’ı
55- Rahman Suresi 1-2
Eğer önceki başlıklarımızı hatırlarsanız, Rahman kelimesi Kuran’da 57 (19x3) kez geçmektedir. Kuran’ın 57 kez geçen "Kuran" formuyla bu kez Allah’ın 57 defa geçen Rahman ismi kullanılmaktadır. (Kuran’ın "Kuran" formu dışında "Elif" harfinin ilavesiyle yazılan "Kuranen" ve "He" harfinin ilavesiyle yazılan "Kuranehu" formları da vardır.
Ayrıca Rahman ve Kuran dışında ayette geçen "öğretti" ifadesinin Arapça’sı olan "Alleme" kelimesinin, Allah’ın öğretmesi için kaç kez kullanıldığını araştırırsak karşımıza 19 sayısı çıkar. (Bakınız 2-31, 2-32, 2-239, 2-251, 2-282, 4-113, 5-4, 5-110, 12-37, 12-68, 12-101, 18-65, 21-80, 36-69, 53-5, 55-2, 55-4, 96-4, 96-5)
Böylece Kuran’ın öğretilmesinden bahseden bu iki ayet 19’un katlarıyla ilgili enteresan bir yapı arzederler. Bu yapıyı şöyle gösterebiliriz:
Kelime Rahman → Öğretti → Kuran
Tekrar sayısı 57(19 x 3) 19(19 x 1) 57(19 x 3)

TEK HARFTE HİÇ TÜKENMEYEN MUCİZELER
"Kaf" başlangıç harfleriyle ilgili özellikleri incelerken 19’un katı olan 57 sayısında; "Kaf" başlangıcıyla ilgili özelliklerin kesiştiğini ve "Kaf" harfinin, baş harfi olduğu "Kuran" ile ilişkisini bu verilerin de doğruladığını gördük.
"Kaf" başlangıç harfi olarak tek başına "Kaf" suresinin başında geçerken, 42. surenin 2. ayetinde "Ayn-Sin-Kaf" kalıbının içinde de "Kaf" harfi geçer. Acaba bu surede "Kaf" harfi kaç kere geçse çok ilginç olur? Bir düşünün... Bu surede de "Kaf” harfi, tamı tamına 57 (19x3) defa geçmektedir.
Başlangıç harflerinin içinde "Kaf" olan 42-Şura Suresi'ndeki "Kaf" harflerinin sayısı
57 (19 x 3)

Görülüyor ki Kuran’ı temsil ettiğini düşündüğümüz "Kaf" harfi, başlangıç harfi olarak iki surede geçmektedir. Bu surelerde geçen "Kaf" harflerini toplarsak, karşımıza 114 (19x6) çıkar. 114 bildiğiniz gibi Kuran’daki surelerin sayısıdır. Demek ki Kuran’ı temsil eden "Kaf"lar, başlangıç harfi olarak geçtikleri surelerde her bir sure için bir defa bulunmaktadırlar.
"Kaf" başlangıcının geçtiği Kaf Suresi 50. suredir ve 45 ayeti vardır. 50+45= 95 (19x5)
"Kaf" başlangıcının geçtiği diğer sure Şura Suresi 42. suredir ve 53 ayeti vardır. 42+53= 95 (19x5)

"Kaf" Harfinin Başlangıç Harfi olduğu Surelerin sure numarası ve ayet sayılarının toplamı
Sure No Ayet Sayısı Toplam
50 + 45 = 95(19 x 5)
42 + 53 = 95(19 x 5)

Görüldüğü gibi Kaf harfi sürekli 19’un katlarıyla kodlanmakla kalmamakta, ayrıca müthiş sayısal simetriler de gözükmektedir.
Kuran boyunca Lut Peygamber’in toplumu "Kavmi-Lut" diye adlandırılmaktadır. Sadece Kaf Suresi’nde bu ifadenin yerine aynı anlamı veren "İhvanu-Lut" ifadesi kullanılır. (50-Kaf Suresi 13. ayet) "Kavmi Lut" ifadesi "Kaf" harfiyle yazılır, fakat "İhvanu Lut" ifadesinde "Kaf" harfi yoktur. Eğer Allah tüm Kuran boyunca kullandığı "Kavmi-Lut" deyimini Kaf Suresi’nin 13. ayetinde de kullansaydı, o zaman bu surede 58 "Kaf" harfi var olacaktı ve 19’lu sistem bozulacaktı. Allah, anlamaya niyeti olanlara Kuran’da 19 kodunu özellikle oluşturduğunu göstermektedir. İşin ilginç yanı, dinde kendi yaklaşımları dışında hiçbir yaklaşımı kabul etmeyen, dine akılcı ve mantıksal bir yapının hakim olmasını arzu etmeyen, halkın; şeyhlere, dervişlere, meczuplara, mollalara teslim olmasını, Kuran’ın anlaşılmadan sadece okuma kitabı gibi okunmasını arzu eden, geleneği dinselleştiren sözde dinciler, akılcı düşünmeye sebep olan 19 koduna, inkârcılardan daha çok düşmandırlar. Kuran’da Allah’ın 19 koduna ve onun fonksiyonlarına dikkat çekmesine ve tüm bu verileri bize sunmasına rağmen ne yazık ki bu böyledir! Bu kişiler 19 üzerine düşünmek, dinlemek ve onu değerlendirmek bile istememektedirler. Bunlara bir Kuran ayetini hatırlatmakta fayda görüyoruz:
Onlar ki sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar Allah’ın kendilerini doğruya ilettiği kimselerdir. Onlar akıl ve vicdan sahipleridir.
39-Zümer Suresi 18

M. Ö. Günesdogdu - Yasin Suresi

Yasin Suresi (Tablavi)

Abdussamed yasin suresi

Çocuğun Diliyle Yasin

Yasin suresi kabe imamı

Yasin Suresini Online Olarak Dinlerken Sizde Takip Edebilirsiniz...

* Kim geceleyin YASİN okursa affedilmiş olarak sabaha çıkar। (Tirmizi)
* Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi de YASİN'dir. Kim Yasin'i okursa, Cenabı Hak ona on defa Kur'an okumus kadar sevap ihsan eder. (Tirmizi)

Hadis- i Şeriflerine Binaen Yasin-i Şerif' i İnternet üzerinden de takip okuyup, takip edebilmenize olanak sağlaması amacıyla bu web site hazırlanmıştır.

"Her kim anne ve babasının veya bunlardan biri nin kabrini her Cuma ziyaret eder ve yanlarında YASİN okursa, her harfinin sayısınca ona mağrifet olunur"
Her Cuma Onların Yanına Gidemeyebiliriz ama Onlara Uzaklardan Yasin-i Şerifler Gönderebiliriz...
Allah Dularınızı Kabul Etmesi, Okunan Yasin-i Şerifler Hürmetine Azap Çeken Tüm Müslümanların Kabir Azaplarını Hafifletmesi Dularıyla...

Yasin Suresi 6. Sayfa









src="http://www.ortakhatim.com/mukabele/ses/444.wma"
width="210" height="45"
autostart="false" type="application/x-mplayer2"
pluginspage="http://www.microsoft.com/Windows/Downloads/Contents/MediaPlayer/" showcontrols="false"
showstatusbar="false" showdisplay="false"
autorewind="false">

Yasin Suresi 5. Sayfa









src="http://www.ortakhatim.com/mukabele/ses/443.wma"
width="210" height="45"
autostart="false" type="application/x-mplayer2"
pluginspage="http://www.microsoft.com/Windows/Downloads/Contents/MediaPlayer/" showcontrols="false"
showstatusbar="false" showdisplay="false"
autorewind="false">

Yasin Suresi 4. Sayfa









src="http://www.ortakhatim.com/mukabele/ses/442.wma"
width="210" height="45"
autostart="false" type="application/x-mplayer2"
pluginspage="http://www.microsoft.com/Windows/Downloads/Contents/MediaPlayer/" showcontrols="false"
showstatusbar="false" showdisplay="false"
autorewind="false">

Yasin Suresi 3. Sayfa









src="http://www.ortakhatim.com/mukabele/ses/441.wma"
width="210" height="45"
autostart="false" type="application/x-mplayer2"
pluginspage="http://www.microsoft.com/Windows/Downloads/Contents/MediaPlayer/" showcontrols="false"
showstatusbar="false" showdisplay="false"
autorewind="false">

Yasin Suresi 2. Sayfa









src="http://www.ortakhatim.com/mukabele/ses/440.wma"
width="210" height="45"
autostart="false" type="application/x-mplayer2"
pluginspage="http://www.microsoft.com/Windows/Downloads/Contents/MediaPlayer/" showcontrols="false"
showstatusbar="false" showdisplay="false"
autorewind="false">

Yasin Suresi 1. Sayfa









src="http://www.ortakhatim.com/mukabele/ses/439.wma"
width="210" height="45"
autostart="false" type="application/x-mplayer2"
pluginspage="http://www.microsoft.com/Windows/Downloads/Contents/MediaPlayer/" showcontrols="false"
showstatusbar="false" showdisplay="false"
autorewind="false">

Yasin Suresinin Fazileti Hakkinda Hadis-i Serifler

* Kim geceleyin YASİN okursa affedilmiş olarak sabaha çıkar। (Tirmizi)
* YASİN’i Her gece okuyan, şehid olarak ölür.
* TAHA ve YASİN Sürelerini Allahü Teala Hz।Adem A।S।'ı yaratmadan bin yıl evvel okumuştur। Melekler işitince BUNLARIN İNDİRİLECEĞİ ÜMMETE, BUNLARI OKUYACAK DİLLERE, BUNLARI EZBERLEYECEK GÖNÜLLERE NE MUTLU demişlerdir. (Darimi)

* YASİN Suresini ölülerinize okuyunuz. (Tirmizi) * Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi de YASİN'dir. Kim Yasin'i okursa, Cenabı Hak ona on defa Kur'an okumus kadar sevap ihsan eder. (Tirmizi)


* YASİN’i okuyunuz। Onda on bereket vardır: 1- Aç, okursa doyar, 2- Çıplak, okursa giyinir, 3- Bekar, okursa evlenir, 4- Korkusu olan, okursa emin olur, : 5- Mahzun, okursa ferahlar, 6- Misafir okursa seferde yardım görür, 7- Kayıp (için okunursa) bulunur, 8- Hasta okursa (veya hastaya okunursa) şifa bulur, 9- Ölü üzerine okunursa azabı hafifler, 10- Susayan okursa suya kavuşur। (Ramuz 79/4) * Her kim anne ve babasının veya bunlardan biri nin kabrini her Cuma ziyaret eder ve yanlarında YASİN okursa, her harfinin sayısınca ona mağrifet olunur। (Hak dini Kur'an dili) * YASİN-i ŞERİF'i gece okuyan, Yedi hatim sevabına nail olur. * YASİN-i ŞERİF'i gece okuyana, 20 hac sevabı verilir. (Künüzü'd Dekaik)

Yâsîn Suresi -DIYANET MEALI

Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan
Bismillahirrahmânirrahîm
1.
Yâ Sîn.
2, 3, 4.
(Ey Muhammed!) Hikmet dolu Kur'an'a andolsun ki sen elbette dosdoğru bir yol üzere (peygamber) gönderilenlerdensin.
5, 6.
Kur'an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.
7.
Andolsun, onların çoğu üzerine o söz (azap) hak olmuştur. Artık onlar iman etmezler.
8.
Onların boyunlarına demir halkalar geçirdik, o halkalar çenelerine dayanmıştır. Bu sebeple kafaları yukarıya kalkık durumdadır.
9.
Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
10.
Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
11.
Sen ancak Zikr'e (Kur'an'a) uyanı ve görmediği halde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükafatla müjdele.
12.
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir.
13.
(Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.
14.
Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler.
15.
Onlar şöyle dediler: "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."
16.
(Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor."
17.
"Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir."
18.
Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."
19.
Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.
20.
Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."
21.
"Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."
22.
"Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca ona döndürüleceksiniz."
23.
"Onu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."
24.
"O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."
25.
"Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"
26, 27.
(Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.
28.
Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
29.
Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
30.
Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.
31.
Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi?
32.
Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır.
33.
Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler
34, 35.
Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
36.
Yerin bitirdiği şeylerden, insanların kendilerinden ve (daha) bilemedikleri (nice) şeylerden, bütün çiftleri yaratanın şanı yücedir.
37.
Gece de onlar için bir delildir. Gündüzü ondan çıkarırız, bir de bakarsın karanlık içinde kalmışlardır.
38.
Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah'ın takdiri(düzenlemesi)dir.
39.
Ayın dolaşımı için de konak yerleri (evreler) belirledik. Nihayet o, eğrilmiş kuru hurma dalı gibi olur.
40.
Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
41.
Onların soylarını dolu gemide taşımamız da onlar için bir delildir.
42.
Biz onlar için o gemi gibi binecekleri nice şeyler yarattık.
43.
Biz istesek onları suda boğarız da kendileri için ne imdat çağrısı yapan olur, ne de kurtarılırlar.
44.
Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir süreye kadar daha yaşasınlar diye kurtarılırlar.
45.
Onlara, "Önünüzde ve arkanızda olan şeylerden (dünya ve ahirette göreceğiniz azaplardan) sakının ki size merhamet edilsin" denildiğinde yüz çevirirler.
46.
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki ondan yüz çeviriyor olmasınlar.
47.
Onlara, "Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden Allah yolunda harcayın" denildiği zaman, inkar edenler iman edenlere, "Allah'ın, dilemiş olsa kendilerini doyurabileceği kimselere mi yedireceğiz? Siz ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler.
48.
"Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar.
49.
Onlar ancak, çekişip dururlarken kendilerini yakalayacak korkunç bir ses bekliyorlar.
50.
Artık ne birbirlerine tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine dönebilirler.
51.
Sûra üfürülür. Bir de bakarsın kabirlerden çıkmış Rablerine doğru akın akın gitmektedirler
52.
Şöyle derler: "Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler."
53.
Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.
54.
O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.
55.
Şüphesiz cennetlikler o gün nimetlerle meşguldürler, zevk sürerler.
56.
Onlar ve eşleri gölgelerde koltuklara yaslanmaktadırlar.
57.
Onlar için orada meyveler vardır. Onlar için diledikleri her şey vardır.
58.
Çok merhametli olan Rab'den bir söz olarak (kendilerine) "Selam" (vardır).
59.
(Allah şöyle der:) "Ey suçlular! Ayrılın bu gün!"
60, 61.
"Ey ademoğulları! Ben size, şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?"
62.
"Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?"
63.
"İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir."
64.
"İnkar ettiğinizden dolayı bugün girin oraya!"
65.
O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.
66.
Eğer dileseydik onların gözlerini büsbütün kör ederdik de (bu halde) yola koyulmak için didişirlerdi. Fakat nasıl görecekler ki?!
67.
Yine eğer dileseydik oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
68.
Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?
69.
Biz o Peygamber'e şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
70.
(Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kafirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur'an'ı indirdik.
71.
Görmediler mi ki biz onlar için, ellerimizin (kudretimizin) eseri olan hayvanlar yarattık da onlar bu hayvanlara sahip oluyorlar.
72.
Biz o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.
73.
Onlar için bu hayvanlarda (daha pek çok) yararlar ve içecekler vardır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
74.
Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'ı bırakıp da ilahlar edindiler.
75.
Onlar ilahlar için (hizmete) hazır asker oldukları halde, ilahlar onlara yardım edemezler.
76.
(Ey Muhammed!) Artık onların sözü seni üzmesin. Çünkü biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
77.
İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir.
78.
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: "Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?"
79.
De ki: "Onları ilk defa var eden diriltecektir. O her yaratılmışı hakkıyla bilendir."
80.
O, sizin için yeşil ağaçtan ateş yaratandır. Şimdi siz ondan yakıp duruyorsunuz.
81.
Gökleri ve yeri yaratan Allah'ın, onların benzerini yaratmaya gücü yetmez mi? Evet yeter. O, hakkıyla yaratandır, hakkıyla bilendir.
82.
Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.
83.
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah'ın şanı yücedir! Siz yalnız O'na döndürüleceksiniz.

Yâsîn Suresi -ELMALILI MUHAMMED HAMDI YAZIR

1 - Yâsîn Suresi
2-3 - Ey Muhammed! Hikmetli Kur'ân'a andolsun ki, sen risâlet görevi
4 - Dosdoğru bir yol üzerindesin.
5-6 - Babaları korkutulmamış ve kendileri de gafil olan bir kavmi, çok güçlü ve çok merhametli olan Allah'ın indirdiği (Kur'ân) ile korkutasın.
7 - Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler.
8 - Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz. O kelepçeler çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar.
9 - Hem önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır. Baksalar da görmezler.
10 - Onları korkutsan da korkutmasan da onlara göre birdir, inanmazlar.
11 - Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele.
12 - Gerçekten biz ölüleri diriltiriz, onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Zaten biz her şeyi açık bir kütükte, bir "imam-ı mübin"de (ana kitapta, yani Levh-i mahfuzda) sayıp tesbit etmişizdir.
13 - Sen onlara, o şehir halkını örnek ver. Hani oraya peygamberler gelmişti.
14 - Hani biz onlara iki peygamber göndermiştik, fakat onlar ikisini de yalanlamışlardı. Biz de (onları) üçüncü bir peygamberle destekledik. Onlara: "Şüphesiz ki biz size gönderilmiş elçileriz." dediler.
15 - Onlar da: "Siz bizim gibi insandan başka birşey değilsiniz, hem Rahman olan Allah, hiçbir şey indirmedi. Siz sadece yalan söylüyorsunuz." dediler.
16 - Peygamberler dediler ki: "Rabbimiz biliyor ki biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz."
17 - "Bize düşen de sadece apaçık tebliğdir."
18 - Onlar dediler ki: "Herhalde biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tınmadan taşlarız ve mutlaka bizden size pek acıklı bir azab dokunur."
19 - Peygamberler de şöyle cevap verdiler: "Sizin uğursuzluğunuz beraberinizdedir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Doğrusu siz israfı âdet etmiş bir kavimsiniz."
20 - O sırada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve: "Ey kavmim! Uyun o elçilere!"
21 - "Uyun sizden hiçbir ücret istemeyen o zatlara ki, onlar hidayete ermişlerdir."
22 - "Bana ne oluyor da kulluk etmeyecekmişim beni yaratana? Hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz."
23 - "Hiç ben O'ndan başka ilâhlar edinir miyim? Eğer O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati benden yana hiçbir şeye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar."
24 - "Şüphesiz ki ben, o zaman apaçık bir sapıklık içinde olurum."
25 - "Şüphesiz ki ben, Rabbinize iman getirdim, gelin dinleyin beni."
26 - (Sonra ona) "haydi gir cennete!" denildi. O da dedi ki: "Ne olurdu kavmim bilseydi!"
27 - "Rabbimin beni bağışladığını ve beni kendilerine ikram edilen kullarından kıldığını."
28 - Biz arkasından kavminin üzerine bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.
29 - Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler.
30 - Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine glen her bir peygamberle mutlaka alay ediyorlardı.
31 - Görmediler mi ki, kendilerinden önce nice kuşakları helak etmişiz. Onlar artık kendilerine dönüp gelmiyorlar.
32 - Onların hepsi toplanıp, sadece bizim huzurumuza getirilmişlerdir.
33 - Hem bir delildir onlara ölü toprak. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.
34 - Biz orada hurmalıklardan, üzüm bağlarından bahçeler yaptık. İçlerinde pınarlardan sular fışkırttık.
35 - (Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye (yaptık). Hâlâ şükretmeyecekler mi?
36 - Yerin bitkilerinden, kendi nefislerinden ve daha bilemeyecekleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ın şanı ne yücedir.
37 - Gece de onlara bir delildir. Biz ondan gündüzü soyar çıkarırız, bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlar.
38 - Güneş de bir delildir ki kendi yolunda akıp gidiyor. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.
39 - Ay'a gelince, ona menziller tayin ettik. Nihayet o eski hurma salkımının çöpü gibi (yay haline) dönmüştür.
40 - Ne güneşin aya çatması yaraşır, ne de gece gündüzü geçebilir; onların her biri kendi yörüngesinde yüzerler.
41 - Onlar için bir delil de bizim, onların neslini dolu bir gemide taşımamızdır.
42 - Yine kendileri için onun gibi binecek şeyler yaratmamızdır.
43 - Eğer dilesek onları boğarız da o zaman ne onların feryadına yetişen bulunur, ne de onlar kurtarılır.
44 - Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar yaşatmak başka.
45 - Durum böyle iken onlara: "Önünüzdekinden ve arkanızdakinden korkun ki size rahmet edilsin" denildiği zaman,
46 - Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler.
47 - Onlara: "Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın" dendiği zaman, o kâfirler, müminler için: "Allah'ın dileyince doyurabileceği kimseyi biz mi doyuracağız? Siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz?" dediler.
48 - Yine onlar: "Eğer doğru söylüyorsanız bu (kıyamet) vaadi ne zaman?" diyorlar.
49 - Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir.
50 - O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine de dönemezler.
51 - Sûr'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.
52 - Onlar: "Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler" derler.
53 - Başka değil, sadece bir tek çığlık olmuş, derhal hepsi toplanmış huzurumuza getirilmişlerdir.
54 - Artık bugün hiç kimseye zerre kadar zulmedilmez. Ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.
55 - Gerçekten cennetlik olanlar bugün bir meşguliyet içinde zevk etmektedirler.
56 - Kendileri ve eşleri gölgelerde koltuklar üzerine kurulmuşlardır.
57 - Onlara orada bir meyve vardır. İsteyecekleri her şey onlarındır.
58 - (Onlara) Rahîm olan Rab'den "selâm" sözü vardır.
59 - Ey günahkârlar! Bugün siz bir tarafa ayrılın.
60-61 - "Ey Âdemoğulları! Şeytana tapmayın, o size apaçık bir düşmandır ve bana kulluk edin, doğru yol budur, diye size and vermedim mi?" (buyurulacak)
62 - Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz?
63 - İşte bu size vaad edilen cehennemdir.
64 - Bugün yaslanın ona bakalım inkâr ettiğiniz için.
65 - Bugün biz onların ağızlarını mühürleriz de neler kazandıklarını bize elleri söyler, ayakları da şahitlik eder.
66 - Hem dileseydik gözlerini üzerinden silme kör ediverirdik de yola dökülürlerdi. Fakat nereden görecekler?
67 - Yine dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi.
68 - Bununla beraber kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güç ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz. Hâlâ akıllanmayacaklar mı?
69 - Biz ona şiir öğretmedik. Bu ona yaraşmaz da... O sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur'ân'dır.
70 - (Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir.
71 - Şunu da görmediler mi: Biz onlar için kudretimizin meydana getirdiklerinden birtakım hayvanlar yaratmışız da onlara sahip bulunuyorlar.
72 - Onları, kendilerinin hizmetine vermişiz de, hem onlardan binekleri var, hem de onlardan yiyorlar.